Test için Hazırlık Nasıl Olmalı?
Ter testi için özel bir hazırlık gerekmese de doğru sonuçlar alınabilmesi için bazı hususlara dikkat edilmelidir. Test öncesinde hastanın susuz kalmaması önemlidir çünkü dehidrasyon ter üretimini azaltabilir ve test sonuçlarını etkileyebilir. Bunun yanı sıra, hastanın ateşli bir hastalığı olmaması gerekir. Vücut sıcaklığının yükselmesi de ter bezlerinin çalışma düzenini değiştirebilir.
Test günü ciltte herhangi bir losyon, krem veya yağ bazlı ürün kullanılmamalıdır. Bu tür maddeler, ter toplanmasını zorlaştırabilir ve testin doğruluğunu etkileyebilir. Test sırasında hastanın rahat kıyafetler giymesi önerilir.
İşlem sırasında hafif bir karıncalanma hissedilebilir ancak bu tamamen normaldir ve herhangi bir ciddi yan etki oluşturmaz. Test, açlık veya tokluk durumundan bağımsız olarak yapılabilir.
Sonuçlar Ne Anlama Gelir?
Ter testi sonuçları, klor (tuz) seviyesinin belirlenmesi ile değerlendirilir. Normal bir bireyde terdeki klor seviyesi genellikle 40 mmol/L’nin altındadır. Eğer klor seviyesi 40-59 mmol/L arasında ise test sonucu belirsiz kabul edilir ve ek testler gerekebilir. 60 mmol/L ve üzerindeki değerler ise kistik fibrozis tanısını destekler.
Kesin tanı koyabilmek için bazen genetik testler ve ek klinik değerlendirmeler gerekebilir. Test sonucu yüksek çıktığında doktor hastanın tıbbi geçmişini ve semptomlarını değerlendirerek ilave tetkikler yapabilir. Örneğin, akciğer fonksiyon testleri ve sindirim sistemi incelemeleri, kistik fibrozisin kesin teşhisi için yardımcı olabilir. Yanlış pozitif veya yanlış negatif sonuç ihtimali düşük olsa da nadir durumlarda testin tekrarlanması gerekebilir.
Test Sonrası Yapılması Gerekenler
Ter testi sonrası özel bir bakım gerektirmez ve hasta normal günlük aktivitelerine devam edebilir. Test sırasında kullanılan pilokarpin maddesi bazı hassas ciltlerde hafif kızarıklık oluşturabilir ancak bu kızarıklık kısa sürede geçer. Testin ardından hasta sonuçlarını değerlendirmek üzere doktoruna danışmalıdır.
Eğer test sonucu normal çıktıysa kistik fibrozis olasılığı düşük kabul edilir. Ancak sınırda veya yüksek bir sonuç alındıysa doktor ek testler yapılmasını önerebilir. Özellikle genetik testler ve solunum fonksiyon değerlendirmeleri, tanıyı kesinleştirmek için kullanılabilir. Test sonucuna bağlı olarak doktorun önerdiği takip sürecine uyulması, erken teşhis ve tedavi açısından önemlidir.